Narenciye, Mısır ve Pamuk Bitkilerinde Sulama


ÇİFTÇİ BROŞÜRÜ

Sayı : Ağustos 2004

 

NARENCİYE, MISIR VE PAMUK BİTKİLERİNDE SULAMA

Çukurova Bölgesinde verimi arttıran en önemli faktörlerden birisi bitki yapısına uygun sulamanın yapılmasıdır.Mısır ve pamuk bitkilerinde karık ve yağmurlama,narenciyede ise damla sulama en çok önerilen yöntemlerden birisidir. Son yıllarda mısır ve pamuk sulanmasında damla sulama sistemi de kullanılmaya başlamıştır.

 

 

NARENCİYE, MISIR VE PAMUK BİTKİLERİNDE SULAMA

Turunçgil yetiştiriciliği, ülkemizde giderek artan bir hızla gelişmekte ve her yıl ulusal ekonomiye önemli katkıları bulunmaktadır. Turunçgil alanlarının genişletilmesi ile üretim arttırılabilinir ise de, uygun sulama sistemleri ile de üretimi arttırmak mümkündür.

Ülkemizde turunçgil üreticilerinden bazıları , uygun sulama yöntemlerinin seçimi, sulama zamanı ve sulamada uygulanacak su miktarının saptanmasında genellikle geleneksel ve alışkanlıklara göre hareket etmekte ve bunun sonucu da ölçülü su vermekten uzak sulama yöntemleri uygulamaktadırlar. Bu durum turunçgil yetiştiriciliğinde çeşitli sorunlara neden olabilmektedir.

Turunçgil ağaçları kışın yaprağını döken, aynı yaş ve büyüklükteki ağaçlara kıyasla daha fazla su tüketirler. Kök bölgesinde bitki ihtiyacını karşılayacak kadar su bulunması kök ve gövdenin iyi gelişmesini ve dolayısıyla kök ve gövdenin, meyvelerin olgunlaşıp belirli bir kaliteye erişmesini sağlar. Turunçgiller susuzluğa ve kök bölgesinde havasızlığa karşı çok hassas bitkilerdir. Su dengesi bozulduğu zaman aniden çiçek ve meyve dökümleri ve zamansız çiçeklenme görülebilmektedir. Suyun yetersiz olduğu koşullarda ise, ağaçlar normal gelişimlerini yapmamakta, yaprakları kıvrılıp düşmekte, genç meyveler dökülmekte, olgun meyvelerde susuz ve düşük kaliteli olmaktadır. Bu nedenlerle turunçgillerin kök bölgesinde ne aşırı, ne de yetersiz su olmayacak şekilde dengeli bir su uygulaması gerekmektedir.

Sonuç olarak denilebilir ki; turunçgil yetiştiriciliğinde ortaya çıkan bu olumsuzlukların temelinde TOPRAK-BİTKİ-SU İLİŞKİLERİNDEKİ DENGESİZLİK yatmaktadır. Bu nedenle yüksek verim ve kaliteli ürün elde edebilmek için turunçgillerin sulanmasında , toprak özellikleri, ağacın tür ve çeşidi, uygulanacak sulama yöntemi, drenaj koşullarının çok iyi etüd edilip bilinmesi ve bunlar arasında uyumlu bir denge sağlanması zorunlu olmaktadır.

Çukurova gibi mantarsal hastalık etmenleriyle bulaşık arazilerde, genellikle ince bünyeli (killi) topraklara sahip bahçelerde, çanak-tava yöntemiyle sulama yapılmasından kaçınılmalıdır. Çeşitli sulama yöntemlerini uygulamak zorunda kalan yetiştiricilerin çanak-tava yöntemi yerine, ağaç sıralarının her iki yanında açılacak ikili-üçlü karıklarla, diğer bir deyişle ,karık yöntemiyle sulama yapılması uygun olacaktır. Ancak karık yöntemiyle sulama yapılacaksa, fidan dikiminden önce bahçenin uygun bir şekilde tesviyesi gerekir. Arazinin tesviye edilmesi , hem toprağın yüzey drenajını kolaylaştırır hem de su ve işçilikten tasarruf sağlar.

Günümüzde giderek yoğunlaşmaya başlayan damla sulama yöntemi, hem bitkinin ihtiyacı olan suyun ve besin maddelerinin alımını kolaylaştırmakta, hem de gübre ve ilaçlama gibi işlemleri de yapabilmektedir. Bu nedenlerle damla sulama daha çok itibar görmeye başlamıştır.

MISIRDA SULAMA

Çukurova bölgesinde yüksek bir verime ulaşabilmek için bitkinin gereksinme duyduğu suyu sulama yoluyla vermek zorunludur. Mısırda geniş ekim alanları için en uygun sulama yöntemleri karık ve yağmurlamadır. Sulamanın 2 önemli zamanı vardır. Birincisi bitki çıkışını sağlayacak şekilde bir sulama ; ikincisi tepe ve koçan püskülü çıkış döneminde bitkiler mutlaka sulanmalıdır. Bu nedenle mısırda sulama zamanı çok önemlidir.

Sulama Zamanları

1.Su: Birinci ara çapadan sonra bitki boyu 10-15 cm olduğunda, 
2.Su: Boğaz doldurma ve ikinci azotlu gübrenin verilmesinde sonra, 
3.Su: Tepe püskülü çıkarmadan 4-5 gün önce yapılmalıdır. Mısır bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem, tepe püskülü çıkarmadan bir hafta öncesinden başlayarak çiçeklenme öncesinden devam eden zamandır. Bu devreye bitki sulanmış olarak girmelidir. Sulamanın gecikmesi verimi önemli oranda azaltır. 
4.Su: Süt olum devresinde tane doldurmayı sağlamak amacı ile yapılır.

Demir Noksanlığı Demir Noksanlığı

Sulanan tarla koşullarında ana ürün ekilişlerinde ilk sulama azotlu gübre uygulamasından sonra,diğer sulamalar ise yağış durumuna göre yapılmalıdır. Yeterli yağış düşen yerlerde sadece kurak periyotta sulama yapılmalıdır.

PAMUĞUN SULANMASI

Pamuk bitkisinin iyi gelişmesi için gereken su miktarı, sulama yoluyla verilmelidir Sulama pamuk üretiminde verimi etkileyen faktörlerin başında gelir. Sulama zamanı ve verilecek su miktarı bitkinin su isteği belirtilerine ve topraktaki nem durumuna bakarak saptanır. Sulama aralığı ve sulama sayısı , yetiştirilen pamuk çeşidine, toprak özelliklerine, taban suyu yüksekliğine , yağış miktarı ve dağılımına , vejetasyon dönemindeki sıcaklık ve havanın nispi nemine bağlı olarak değişir. Bölgemizde yetiştirilen çeşitlerin orta bünyeli topraklarda ve normal iklim koşullarında genellikle 15 -20 gün aralıklarla 4-5 kez sulanması uygundur. Sulama yöntemi olarak karık sulama , alttan sızdırma ve yağmurlama sulama yöntemleri kullanılabilir.

Pamuğun sulanmasında önemle üzerinde durulması gereken konulardan birisi de birinci sulamanın uygun bir zamanda yapılmasıdır. Pamukta birinci sulamanın önemle üzerinde durulmasının nedeni, pamuğun ilerideki büyümesine ve ürün verimine çok büyük ölçüde etkisi olduğundandır. Pamukta birinci sulamanın normal zamandan geç veya erken yapılmasının çeşitli sakıncaları vardır. Pamukta birinci sulamanın zamanından önce yapılmasının yarattığı sakıncalar şunlardır: Erken sulanan bir tarlada pamuklar boya kaçar, bol miktarda dal ve yaprak yapar. Buna karşılık elmalar az olur, verim azalır. Çiçek açma ve verime yatma gecikir. Kazık kök teşekkülü tam olamaz. Bitki toprak yüzeyinde suyu bulduğundan derinlere kök salmaz. Kökler yüzeye yakın derinliklerde saçak halinde yayılır. Bu durum bitkinin topraktaki normal kök derinliği bölgesindeki bitki besin maddelerinden yeterince yararlanmasını engeller. İlk sulamanın doğru olarak tayin edilebilmesi için çiftçinin basit olarak yararlanabileceği üç yol vardır: Toprağın nem durumunu inceleme , pamuğun görünüşünü inceleme ve pamukta ilk çiçeklenme dönemini izlemedir.

Pamukta birinci su daha önce meydana gelmiş olan tarakların açılmasını ve elmaya dönüşmesini sağlar. Bu arada üstte yeni taraklar meydana gelir. Birinci ve ikinci sulama arasındaki devrede ilk meydana gelen bu elmalar gelişir ve güneş ışınlarından iyice yararlanırlar. Bitkinin üst kısımlarında meydana gelmiş olan yeni taraklar ve çiçekler elmaya dönüşürler.

Üçüncü sulamaya kadar bu elmalarda henüz üstte bulunduğundan güneşten iyice yaralanırlar ve bu arada gene en yukarıdaki yeni taraklar oluşur. Böylece pamuk bir taraftan yükünü tutarken, bir taraftanda kademeli olarak büyür. Bu nedenle, pamuğu önceleri sık sulayarak büyütmek sonrada yükünü almasını beklemek hatalı bir işlem olur.

İklim ve toprak koşullarına bağlı olarak pamukta sulama aralıkları Çukurova Bölgesi için genellikle şöyledir.

Birinci Sulama………………………...:5-15 Haziran
Birinci-İkinci Sulama Arası…………:20-25 gün
İkinci-Üçüncü Sulama Arası………...:17-20 gün
Üçüncü-Dördüncü Sulama Arası……:14-18 gün
Dördüncü-Beşinci Sulama Arası…….:13-15 gün

Pamukta Sulama Amacıyla Arazi Hazırlığı: Pamuk sulamasına geçilmeden önce bazı ön hazırlıkların yapılması gerekir. Bu hazırlıklar; tarlada sulama suyunu dağıtacak olan tarla başı kanalının ve tarlayı bölen diğer kanalların açılması ile fazla sulama suyunu toplayacak ve araziden uzaklaştıracak olan drenaj hendeklerinin hazırlanmasıdır. Eğer tarlanın tesviye projesi var ise bu proje üzerinde tarla başı ve diğer kanallarla drenaj hendeklerinin yerleri bellidir. Haritadaki yerlerine uygun olarak bu kanallar açılmalıdır. Eğer arazinin tesviye haritası yok ise tarlanın eğimi ve toprağın su alma hızı göz önünde tutularak daha önceki sulamalardan elde edilen tecrübelere göre karık boyları saptanmalıdır. Arazi eğimi ve toprağın su alma hızı arttıkça karık boyları daha kısa (75-100 m) tutulmalı, gereken durumlarda ara kanallar açılmalıdır. Sulama ve drenaj hendekleri uygun olarak hazırlandıktan sonra, sulamaya bir iki gün kaldığında gübre atılarak lister çekilir. Lister çekilirken dikkat edilecek diğer bir husus, yine tarlanın eğim durumudur. Eğer tarlada çok az eğim varsa veya eğim hiç yok denecek kadar az bir miktarda ise listerin arkasına torpedo denilen , özel olarak yapılmış küçük bidon şeklinde alet içi su ile doldurularak bağlanır. Traktörün arkasına bağlanarak karık boyunca çekilir. Böylece sulama sırasında suyun akacağı yatağın, daha derin ve düzgün olarak hazırlanması sağlanmış olur.

Demir Noksanlığı Demir Noksanlığı

 

Pamukta Aşırı Sulamanın Yaratacağı Sakıncalar

Başlangıçta verimli olan pamuk ekim alanları aşırı sulama, yanlış toprak işleme ve yetersiz drenaj nedeniyle eriyebilir tuzların toprakta fazla miktarda birikmesi sonucu verimsiz hale gelebilir. Özellikle Çukurova gibi sulamaya çok uygun alanlarda, genellikle çiftçiler fazla sulama ile toprağa ilave edilen tuzu düşünme ve tarlada drenaj sistemi yapılması gerektiğini benimsemezler, araziye ne kadar su verilirse pamuk ürününün o kadar artacağı inancı içerisindedirler. Bunun sonucu olarak 5-10 sene içinde taban suyu çok derinlerden , toprak yüzeyine oldukça yakın bir seviyeye yükselir. Yükselen bu taban suyunun düşürülmesini sağlayacak bir drenaj şebekesi yoksa, aşırı sıcaklar nedeniyle su buharlaşınca tuzlar toprak yüzeyinde kalır ve bu olayın uzun yıllar boyu tekrarlanması sonucu toprakta tuzlaşma denilen olay meydana gelir.

Görüldüğü gibi suyun yanlış kullanılması, arazinin çoraklaşıp elden çıkmamasına neden olacağı gibi elden çıkan toprağın tekrar kazanılması için ayrıca toprağın yıkanması için bir masraf gerekecektir.

Ç.Ü. Tarımsal Yayım, Arş. ve Uyg. Merk.Müd. 
Prof.Dr. Yaşar GÜRGEN

Telefon ve Faks: 0 322 338 67 46